1471. S. G.Ali Bey Evleri Villa 3/C Muratpaşa ANTALYA
kanal tedavisi

Kanal Tedavisi Nedir?

Diş sağlığını tehdit eden sorunların tedavisinde gerçekleştirilen kanal tedavisi, diğer adıyla Endodonti; yaygın diş tedavilerinde en sık kullanılan tekniklerinden biridir.

Pulpa, dişin merkezindeki, sinir dokuları ve kan damarlarının bulunduğu yumuşak dokudur. Çürük ya da çeşitli nedenlerle meydana gelen hasarlar pulpaya ulaştığında genellikle ağrı hissedilir. Dişin pulpa isimli dokusunda meydana gelen iltihaplanma ve buna bağlı olarak gelişen enfeksiyon bölgesinin tedavisinde kalıcı yöntemlerden biri olarak kullanılan kanal tedavisinde pulpa çıkarılır, enfeksiyon ya da bulunan diğer hasarlar temizlenir, şekillendirildikten sonra ise diş ve dişlerin dizilimine, diş eti dokusuna uyumlu bir madde ile dolgu yapılmak suretiyle tekrar yerine takılır. Kanal tedavisi sonrasında bölgede daha önce meydana gelmiş olan enfeksiyon ya da iltihaplanmanın şiddetine bağlı olarak bu bölgeye ilaç tedavisi de uygulanabilir.

Diş kökünün ve kuron bölgesinin, yani dişin asıl ve normalde görebildiğimiz tek kısmı içinde bulunan damar ve sinir yapılarının bulunduğu bölgenin temizlenmesi sonucu oluşan boşluğun uygun materyallerle, sızdırma ihtimali engellenerek doldurulması ile tamamlanan kanal tedavisine daha çok diş dokusunun içinde bulunan pulpaya kadar geçmiş olan çürük vakalarında başvurulur. Ayrıca diş dokusunda çeşitli travmalar (darbe, beslenme sırasında genellikle kabuklu cisim kırılması sonucu meydana gelen kırıklar, kafa travmaları vb.) sonucu meydana gelen deformasyon neticesinde de diş kesimi yapılan işlemlerde kanal tedavisi uygulanabilmektedir. Kimi vakalarda hasta, farkında olmaksızın diş apsesi (Burada diş apsesi dediğimiz olay, dişlerin veya diş etlerinin içinde meydana gelen irin birikimidir. Apse yapısı tipik olarak dişin yumuşak hamurunda birikmiş olan bakteriyel bir enfeksiyondan gelir.) ile karşı karşıyadır ancak bir ağrı hissetmediği sürece bunun bilincinde olmayabilir. Bu durumlarda yine kanal tedavisi uygulanabilmektedir.

Kanal Tedavisi Sonrasında Nelere Dikkat Edilmeli?

Kanal tedavisi sonrasında hastaların altı aylık periyotlarla düzenli olarak hastaneye giderek röntgen çektirmeleri, ağız içi muayenelerini aksatmamaları gerekir. Kanal tedavisi yöntemi ile tedavi edilen hastalarda en sık karşılaşılan tedavi sonrası şikâyetlerinden biri uygulama sonrasında diş renginde meydana gelen bozulmadır. Bu yüzden dişin kanal tedavisi ile yeniden yapılandırılmasında hassas olunmalı ve tedavi süresince hiç çürük kalmadığından emin olunmalıdır. Kanal tedavisi uygulanmış dişlerde, diş dokusu sahip olduğu sıvıyı büyük ölçüde kaybettiğinden diğer dişlere kıyasla daha kırılgan bir hale gelir. Bu nedenle de yapılacak olan uygulama öncesi ve tedavi süresince tetkiklerin kapsamlı bir şekilde ele alınması ve buna göre bir tedavi protokolünün izlenmesi gerekir. Kanal tedavisi ile tedavi edilmiş olan dişlerin, pulpa dokusundan enfeksiyon ve iltihap temizlenmiş olsa da tekrar bir rahatsızlıkla karşılaşma olasılıklarının bulunduğu unutulmamalıdır. Öte yandan kanal tedavisinin yapılması sırasında meydana gelebilecek bir hata veya ihmalde bakteriyel enfeksiyonlarla karşılaşılabileceğinden, tedavinin tekrarlanması gerekebilir. Bu yüzden kanal tedavisi, sterilizasyonuna güvenilen diş kliniklerinde uzman bir hekim tarafından yapılmalıdır.

Kanal Tedavisi Yapılması Gereken Durumlar

Kanal tedavisi gereken durumlarda bekleme süresi kısa tutulmalı ve tedaviye derhal başlanılmalıdır. Aksi halde dişte enfeksiyona bağlı olarak daha fazla basınç ve şişlik oluşacak, diş ve dil dokusu hasar gördüğünde artık ağızda uyuşma hissedilecektir. Öte yandan geç kalındığında yayılma sürecine giren enfeksiyonun buradaki yoğun damar ve sinir yapısı üzerinden doğrudan kalp gibi organlara ilerlemesinin kaçınılmaz olduğu unutulmamalı. Tedavi öncesinde ve sırasında diş hekimi enfeksiyonun ilerleme sürecine ve tedavinin geldiği aşamaya uygun olarak bir antibiyotik reçetesi verir. Bu antibiyotikler diş dokusunda meydana gelen bakteriyel enfeksiyonun hafifletilmesi ve sonunda giderilmesi yönünde büyük avantaj sağlar.
Sonuç olarak; kanal tedavisi diş hastalıklarında yaygın olarak başvurulan bir tedavi yöntemi olsa da pulpa dokusunun ciddi hasarlarında veya dişte canlılığın kaybedildiği, enfeksiyonlu kanalların oluştuğu durumlarda daha fazla ertelenmemelidir.

Kanal Tedavisinin Aşamaları

Kanal tedavisi için ilk etapta muayene ile elde edilen bulgular ve radyolojik tetkik sonuçları incelenir. Dişte oluşan çürük sonucu meydana gelen hasarın boyutu, kanalın derinliği, enfeksiyonun ilerleme aşaması görüntüleme sonuçlarına göre değerlendirerek pulpanın durumu ele alınır. Ardından tedaviye başlamak için anestezi uygulanır. Lokal olarak uygulanan anestezi sayesinde hasta seans süresince herhangi bir ağrı hissetmez. Tedaviye başlanan diş çevre dokulardan izole edilir; endodontik kavite, yani oyuk aracılığıyla kökteki kanallara ulaşılır. Bu aşamadan sonra kanal boşluğu dezenfekte edilerek temizlenir ve tekrar şekillendirilir. Temizlenmiş ve şekillendirilmiş yeni ve sağlıklı kanalın, dokuya uygun bir materyal ile düzgün bir şekilde tekrar doldurulması ile işlem tamamlanır.

Kanal Tedavisi Yapıldıktan Sonra Ne Gibi Semptomlar Oluşabilir?

Kanal tedavisini takip eden süreçte en fazla 1-2 gün kadar sürebilecek hafif ağrı ve sızı beklenebilir. Ancak kimi zaman hastalarda dolgu malzemesinin yeterli olmaması, dolgunun tutmaması, hatta dolgu altındaki enfeksiyonun tam olarak giderilememiş olması gibi çeşitli nedenlerle kanal tedavisinin işlevsiz kalması da söz konusu olabilir. Bu gibi durumlar haricinde eğer hastanın etkilenebileceği başka bir sağlık sorunu yoksa, tedavi sonrasında hastanın diş sağlığının yerinde olmaması için bir neden bulunmamaktadır.

Kanal Tedavisi Yapılan Diş Tekrar Ağrı Yapabilir mi?

Kanal tedavisi sırasında pulpanın enfeksiyondan arındırılması ve şekillendirmesi uygulanan dolgu nedeniyle 1-2 gün sürebilen ağrı beklenir ve bu ağrı normal olarak kabul edilir. Bu süreçlerden sonra dişin yapısının ve ağız bütünlüğünün normale dönmesi beklenir. Ancak bazı durumlarda enfeksiyonun direkt olarak fark edilememesi, kanal tedavisinin etkisini gösterememesi sonucu enfeksiyonun giderilememesi gibi olasılıklar da ağrıya neden olabilmektedir. Bunlara ek olarak, kanal tedavisi başarılı bir şekilde tamamlansa da sonraki süreçte tıpkı diğer sağlıklı dişlerde olabileceği gibi kanal tedavisi uygulanmış dişte de yeniden bir enfeksiyon, çürüme ve bunların bir sonucu olarak ağrı görülebilir.

Hamilelere Kanal Tedavisi Uygulanabilir mi?

Kanal tedavisi öncesinde lokal anestezi gerektiğinden hamile veya hamilelik şüphesi olan hastalarda uygulamanın belirli standartlar ölçüsünde ve dikkatle gerçekleştirilmesi, anestezik maddenin seçiminin dikkatle yapılması gerekir.

Kanal Tedavisi Ne Kadar Sürer?

İşlemin genellikle yarım saat ile bir saat arasında tamamlanabilen tek seanslık bir operasyon olmasına karşın kimi durumlarda (iltihabın ilerlediği evrenin, diş oyuklarının büyüklüğünün, hastanın tedaviye cevap verme gücünün ve hızının etkisiyle) hekim görüşüne bağlı olarak birkaç seansta da tamamlanabilir.

Kanal Tedavi Tehlikeli midir?

Günümüzde modern tekniklerle gerçekleştirilen kanal tedavisinin sağlık açısından herhangi bir risk taşıdığı gözlemlenmemiştir. Ayrıca kanal tedavisi dişlerin pulpa denen iç dokusunda gerçekleştirilen bir temizleme, şekillendirme ve doldurma işlemi olduğundan çene kemiği ile hiçbir ilişkisi yoktur ve bu yönüyle çene kemiğine zarar verilebilecek bir risk de taşımamaktadır.

Kanal Tedavisi Sonrası Ağız ve Diş Bakımı

Kanal tedavisi gören dişin bir süre hassasiyet göstermesi söz konusu olabilir. Böyle bir durum ile ilgili olarak diş hekimi kanal tedavisi sonrasında hastayı bilgilendirir ve süreci açıklar. Tedavi aşamasından sonraki 1 haftalık süreçte bu bölge ile sert bir çiğneme yapılmaması, asitli içeceklerin tüketilmemesi hastadan beklenenler arasındadır. Diş, dokuya uyumunu sağladıktan sonra diğer dişler gibi işlev görmeye ve temizlenmeye başlayabilir. Bu dişin kullanımı ve bakımı, cansız olmasına karşın diğer sağlıklı dişlerle aynı olur. Ancak daha önce de bahsedildiği gibi; dikkat edilecek diğer hususlardan bazıları tedavisi tamamlanan hastanın asitli içeceklerden, şekerli ve karbonhidratlı besinlerden kaçınması, sigara kullanımından olabildiğince uzak durması ve dişlerini düzenli olarak fırçalamasıdır. Tüm bunlara ek olarak diş ipi ile diş eti ve dişler arası boşlukların gün sonunda temizlenmesi ve plakların düzenli olarak giderilmesi gerekir.

Kanal tedavisinin uygulanabileceği durumlar;

  • Damar ve sinir ağı bakımından oldukça yoğun olan pulpa tabakasında meydana gelecek bir enfeksiyon,
  • Diş dokusuna zarar vermeye ve derinlere doğru ilerlemeye başlayan çürük,
  • Dişlerde oluşan çatlak ve kırıklar
  • Diş etlerinde meydana gelen enfeksiyon sonucu oluşan ağrılı şişlikler,
  • Bir defada sonuç vermemiş veya tam olarak iyileşmemiş tedaviler için genel muayenelerden sonra kanal tedavisine başlanabilir. 


Kanal tedavisinin gerçekleştirilmesine bağlı olarak gelişebilen komplikasyonlara açık risk grubu hastalara kanal tedavisi uygulanamaz, böyle bir durumda alternatif yöntemlere başvurulmalıdır.

 

Open chat
Hello
How can I help you?