gülüş estetiği
Ağız sağlığı ve bakımı denince hepimizin aklına ilk olarak diş ağrısı, ağız kokusu ve diş çürükleri, hatta diş kayıpları gibi problemler ve bu problemlere dair medikal çözümler gelse de günümüzde büyük ölçüde diş ve diş etleriyle sağlanan estetik gülüşler de oldukça önemli bir hal almaya başlamıştır. Çürük dişlerin ve diş eti hastalıklarının, diş dizilimi çarpıklıklarının gerek genetik gerekse çevresel faktörlerle meydana gelen, beslenme ve fırçalama alışkanlıklarımıza bağlı olarak gelişen anormal renklenmelerin ve diş kayıplarının sonucunda oluşan estetik sorunlar, kişilerin sosyal hayatlarını olumsuz olarak etkileyebilir. Bunun yanı sıra özgüven problemlerine neden olarak kişilerin toplum içinde gülmekten çekinmeye başlamasına bile yol açabilir.
Hepimizin bildiği gibi günümüzde dijital dünya ve sosyal medya hayatlarımızın azımsanamayacak kadar önemli bir bölümünde belirleyici rol oynamaktadır. Televizyon, internet ve sosyal medya figürleri beğeni algımız, buna bağlı olarak gelişen estetik kaygılarımız üzerinde son derece etkilidir. Kişi kimi zaman klinik olarak sağlıklı dişlere sahip olsa da diş ve diş etlerinin varolan bir orantısızlığı, şekil ya da biçim bozukluğunu estetik anlamda daha iyi bir hale getirmek isteyebilir. Estetik bir gülüş kişiye kattığı özgüvenle psikolojik olarak güç kazandırırken, karşımızdaki insanlarda daha aydınlık ve iyi bir izlenim bırakacaktır.
Bilimsel çalışmaların, teknolojinin ilerlemesi ve diş hekimliğinin de dijital boyutlar kazanmasıyla beraber artık pek çok yöntemle daha estetik gülüşler sağlanabilmekte ve buna bağlı olarak ‘’gülüş estetiği’’, ‘’gülüş dizaynı’’, ‘’estetik diş hekimliği’’ gibi kavramlar günden güne hayatımızda daha çok yer kaplamaya başlamıştır.
Gülüş Dizaynı/Tasarımı nedir?
Estetik ve diş hekimliği kavramları bir araya gelince doğal olarak doğan kavramlardan ilki ”Gülüş Tasarımı”dır. Gülüş tasarımı; estetik açıdan görünümü bozuk ya da sonradan bozulmuş olan dişler ve diş etlerinin hastaların çene yapısı ve yüz şekilleri, onlara özgün tarzları ve hatta karakterleriyle beraber gereksinimleri de göz önünde bulundurularak olabildiğince doğal ve estetik açıdan kusursuz bir görünüme kavuşturulması işlemidir. Ancak gülüş tasarımı multidisipliner bir yaklaşımdır, bu yüzden sağlıklı ve kişiye özel, özgün bir gülüş tasarımı ancak çok yönlü bir inceleme ve detaylı muayene sonrası birçok işlemin bir arada uygulanmasıyla gerçekleştirilmektedir.
Gülüş Tasarımı Hangi İşlemleri İçerir?
Her hastanın çene ve yüz yapısı karakteristik, estetik algıları da farklı olacağından yapılacak olan işlemler kişiye özel olarak belirlenmelidir. Bu işlemler belirlenirken hastanın; yüz hatları, cinsiyeti, yaşı, tarzı ve beklentileri gibi faktörler dikkate alınır.
Öncelikle var olan çürük dişler ve diş eti hastalıkları ile beraber olabilecek diğer medikal sorunlar tedavi edilmelidir, olabilecek çürük veya iltihap durumlarında diş temizleme işlemleri uygulanmalıdır. Sonrasında ise hastaların istekleri-hekimin öngörülerine göre işlemler belirlenir. Bu işlemler;
Gingivektomi adı verilen diş eti ve diş eti estetiği girişimleri,
Diş Beyazlatma (Bleaching) yöntemleri,
Diş eksikliklerinin implant ve protez uygulamalarıyla telafi edilmesi,
Porselen lamineler ve kaplamalar,
Zirkonyum kaplamalar ve ortodontik tedaviler (tel tedavisi) olabilir.
Gülüş Tasarımı Nasıl Yapılmalıdır?
Gülüş tasarımında hastayı tanımak, hastanın estetik beklentilerini doğru olarak anlamak, ihtiyaçlarına kulak vermek ve tedavi planını bu doğrultuda belirleyebilmek çok önemlidir. Hasta ağzından alınan ölçüler aracılığıyla hazırlanan modeller üzerinde problemler belirlenir ve planlamalar yapılır. Daha sonra hastaların ağız içi ve yüz fotoğraflarıyla beraber bilgisayar ortamındaki özel programlar sayesinde sentez edilen görüntüler kullanılarak ölçümlemeler yapılır ve yüz şekline uyum hesaplanır. Tedavi sonrasına dair en yaklaşık görüntüler yine programlar sayesinde sunulur ve hastaya aslına uygun şekilde hazırlanan geçici restorasyonlar hastaya uygulanır ve fikirleri alınır.
Planlamalar tamamlandıktan sonra eğer çene kemiğine dair işlemler içeren ortodontik tedaviye gerek duyulmazsa öncelikle diş etlerinde var olan ve görüntünün bozulmasına sebebiyet veren seviye bozuklukları düzenlenir. Görüntüyü etkileyen en önemli faktörler arasında gelen diş eksikliklerinin bulunduğu durumlarda ise planlanan implant işlemleri ve gerekli görülen diğer cerrahi uygulamalar gerçekleştirilebilir. Cerrahi uygulamaların uyum ve iyileşme gibi süreçleri tamamlandıktan sonra ihtiyaç duyulması halinde diş beyazlatma(bleaching) işlemleri uygulanır. Bu aşamadan sonra dişlerde hala var olan görsel ve biçimsel bozukluklar var ise, estetik kompozit dolgular aracılığıyla giderilebilmektedir. Bu yöntemin yeterli gelmediği durumlarda ise porselen lamine ve kaplamalar ile zirkonyum kaplamalar devreye girer, ki bunlar son dönemde en çok tercih edilen estetik operasyonlardandır.
ek bilgi:
Porselen lamine uygulamaları sırasında genellikle dişlerde ya hiç ya da minimal seviyede aşındırmalar gerçekleştirilir. Eğer hastaya porselen veya zirkonyum uygulamalar uygun görüldüyse bu aşamalar süresince yapılan provalarda hastanın fikirleri tekrar tekrar alınarak birtakım değişikliklere gidilebilir. Bütün bu diş eti ve diş uygulamalarının önceki provalarında ve tedavi sırasında dudak şekli ve konturu da göz önünde bulundurulur ve hedeflenen tasarıma son hali verilir.